TÜRKİYE’NİN BEKA SORUNU VAR MI? 21.3.2019 Perşembe-Yüreğir/ADANA
Ünlü düşünür, modern historiyografinin, sosyolojinin ve iktisadın öncülerinden kabul edilen ve psikolog Müslüman âlim Ebu Zeyd Abdurrahman bin Muhammed bin Haldun el Hadramî veya tanınan kısa adıyla İBN-İ HALDUM olarak bilinen “MUKADDİME” adlı şaheserinde devletlerin kurulup gelişip büyümesini ve daha sonra yıkılmasını insana benzetir. Adı geçen eserde; “Tarihi teamül nazariyesine dayalı olarak kurduğu tarih felsefesi, cemiyet ve devletleri kişilerin doğup, büyüme ve ölmesine benzettiği, bunların birbirini takip ettiği şeklindeki teorisiyle bazı Batılı bilginlere önayak olmuştur. İnsanların hayatında çocukluk, gençlik, ihtiyarlık
ve ölüm olduğu gibi devletlerin de kurulması, gelişmesi büyümesi ve yıkılması olur.” Diye açıklamıştır.
Tunuslu filozof İbni Haldun, sosyolojinin kurucusu sayılır. Psikolojiyi tarihe uygulamış, ilk defa tarih felsefesi yapan büyük bir İslâm tarihçisi ve âlimidir. Birkaç asırdır Osmanlıların faydalandığı büyük bilgini, Avrupa, son zamanlarda öğrenmiş, takdirlerini belirtmekten kendilerini alamamışlardır. Tarihle ilgili meşhur 7 ciltlik eserinin 1. cildi olan "Mukaddimesi”nde tarih ilminin mahiyetini, gayesini, faydasını, eşine az rastlanır bir şekilde anlatmıştır.
İbni Haldun "Mukaddime”nin başka bir yerinde GEÇMİŞLER GELECEĞE, SUYUN SUYA BENZEMESİNDEN DAHA ÇOK BENZER. İNSAN, ALIŞKANLIKLARININ ÇOCUĞUDUR. DEVLETİNİZ YIKILMIŞ, YENİ DEVLETİNİZLE ESKİ DEVLETİNİZİ YIKANLARLA SİZ DOST OLMUŞSUNUZ. AMA YENİ DEVLETİ KURANLAR HAİNLER ÜLKENİZİ MODERN BİR SÖMÜRGE ÜLKESİ HALİNE GETİRMİŞLER.
Siz her ne kadar biz başta alfabemiz olmak üzere eskiye ait her ne varsa hepsini yasaklayıp kaldırdık. Kütüphanelerimizdeki 1000 yıllık kitapları odun fiyatına İstanbullu fırıncılara sattık deseniz bile onlar yakanızı bırakmazlar. Çünkü siz Müslümansınız. Başta amerika olmak üzere batılı düşmanların Sayın Recep Tayyip Erdoğan attıkları iftira ve bühtanlara bakıp buradaki piyonlarına sakın aldanmayın. Bunlar Anadolu’ya ayak bastığımız 1071’den beri bize düşman değiller mi? Bugün Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a attıkları iftiraların aynısını geçmişte Osmanlı padişahı Ulu Hakan Abdülhamid Han Hazretlerine, Rahmetli Şehid Başbakan Adnan Menderes’e, Rahmetli Şehid Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a ve rahmetli Şehid Başbakan Necmettin Erbakan’a da atmadılar mı? Rahmetli Şehid Cumhurbaşkanı Turgut Özal başbakanken 1989 yılında yapılan yine bir mahalli seçim öncesi bu milletvekili seçimi değil, bu belediye seçimidir. Turgut Özal diktatörlüğe doğru gidiyor. Bu seçimde bir ders verelim” demediler mi? Milletimiz o zaman bir anlık gaflet sonucu Belediyelerin büyük bir kısmını o zaman ki DYP ile CHP’nin yavrusu SHP’ye teslim etmedi mi? Takip edilen yıllarda faili meçhuller başta olmak üzere terörü tırmandırmadılar mı? O gün yapılan yanlışlar sonucu 1997 yılının 28 Şubat tarihinde ülkemize bir POSTMODERN DARBE YAŞATMADILAR MI? 23 BANKAYI BATIRIP BU MİLLETE 283 MİLYAR DOLAR BORÇ ÇIKARMADILAR MI?
GEREK AMERİKA OLSUN GEREKSE AVRUPA OLSUN ONLARIN NAZARINDA ÜLKE İDARENİNİN NASIL OLDUĞUNUN BİR HİKMETİ HARBİYESİ YOKTUR. ONLARIN ADI GEÇEN ÜLKEYİ SOYMAK İÇİN HEDEFE KOYDUKLARINDA O ÜLKENİN HAZİNESİNE SÖMÜRÜ HORTUMLARININ TAKILMASINI ENGELLEYECEK KİMSELERİN OLMAMASIDIR.
Rahmetli Gazel ustası Kazancı Bedih’in söylediği “TÜKENDİ NAKTİ ÖMRÜM” gazeli aklıma geldi. Bu gazel tam da bugünkü Milli eğitim içinde bulunduğu manzarayı anlatıyor. Gazel’in sözleri şöyle;
“Dilde sermayem olan bir ah kaldı
Oy gülüm amannn
Tükendi nakti ömrüm
Dilde sermayem bir ah kaldı gülüm kaldı amannn amann
Sanırım derdimi lokmana gösterdim
Sanırım derdimi lokmana gösterdim, dedi eyvahh eyvahh
Bu derdim, devama bir çare
Hakiki bir ilah kaldı oy gülüm amannn amannn
Ne kara günler beni kalketmiş Mevlam
Ne kötü günlerde beni doğurdu zamanlı anamm
Tutundu şemsi bahtım gonca güllerim
Simsiyah kaldı gülüm amann aman
Elimde bir keşkül
Başımda bir küllah
Oda bana sermaye kaldı amann amannn
Ölümüne dilendi nendi nendi
Sebebimsin, sin oyy oyy.”
BEN DE BÖYLE BİR EĞİTİME SEBEP OLANLARA GAZELDE GEÇTİĞİ GİBİ; “Ölümüne dilendi nendi nendi,/Sebebimsin, sin oyy oyy.” DİYORUM. SELAM VE DUA İLE.